Sevdalinka tiyatro oyununu izlemeden önce, kitabını edinmiştim. Çünkü, bu oyuna hazırlanarak gitmek istiyordum. Yaşanan acıları biliyordum. Olayın büyüklüğünü biliyordum. Öncesinde, Bosna Savaşı üzerine bilgim vardı. Bunun hakkında birçok farklı yapım izlemiştim. O nedenle, özel bir ilgimin olduğu alan. Bundan dolayı, Sevdalinka beni çok etkiledi. Yaşanan acıları az çok biliyordum. Hatta kitap üzerinde de bir hayli ilerlemiştim. Elbette, sahne üzerinde gösterilen acılar, yaşananların yanında cücük kadar kalmıştı. Bunu anlayabiliyorum. Olayın büyüklüğüne dair fikrim var. Özellikle TRT, bu konuyu fazlasıyla işledi. Sizinle Bosna Savaşı üzerine olan birkaç farklı yapımı inceleyelim mi?
Sevdalinka’ya Hazırlık: Bosna Savaşı Üzerine TRT Yapımları
Tabii üzerinde Dayton adında bir dizi var. Yaklaşık 6 saat süren 6 kısa bölüme sahip olan diziyi sizlere tavsiye ederim. Konuya dair bir fikriniz yoksa izleyebilirsiniz. Gerçekten anlatımı çok sade. Net bir biçimde konuyu irdeliyor. İzlerken, “neden böyle oldu?” sorusuna cevap bulabiliyorsunuz.
Yine TRT Belgesel yapımı ‘Olanlar’ beni çok etkilemişti. Olaya dair, bulunan kemiklerin incelenmesi insana hayatı sorgulatan bir detay. Alija Yine güzel bir yapım… Diğer anlamlı nokta ise, bunların hepsinin tabii üzerinden izlenebilir olması. Eğer Bosna ve Balkanlar üzerine bir merak sahibiyseniz hemen izleyebilirsiniz. Mavi Kelebekler yine bu savaşı anlatıyor. Ancak onu izlemedim. Dolayısıyla onu bilemiyorum. Onun hakkında ise yüzeysel bilgim var.
Kısacası, bu TRT yapımlarını izleyerek Bosna ve savaş üzerine fikir edinebilirsiniz.
Sevdalinka Ne Anlatıyor? Konusu Ne?
Sevdalinka, Ayşe Kulin’in bir romanı. Karakterlerin siyasi olanları doğru. Asker olanları doğru. Ancak yaşananları anlatabilmek adına geliştirilen bir kurmaca metin var. Karakterlerin hepsi, birebir gerçek insanlar değil. Ancak bu neyi değiştirir? Önemli olan, konuyu irdelemek. Konuyu anlatabilmek. Batı’nın sahip çıktığı değerlere rağmen gerçekleşen bir soykırım. Yaşanan binlerce talihsiz olay. Olay özünde, kardeş gibi yaşayan halkların birbirini yemeye başlamasını anlatıyor. Gerçekten insana hayatı sorgulatan olayların yaşandığını biliyoruz. Yaşananların sahnede gösterilemeyecek kadar acı verici olduğunu biliyoruz. Sevdalinka tiyatro oyunu, özünde bir özet niteliğinde. Nelerin yaşandığını unutuyoruz çünkü. Oysa, savaş ortamının acılarını oyuncular mükemmel bir biçimde yansıtıyor. Bu nedenle, Sevdalinka denk gelirse kesinlikle izleyin. Hatta yetmez diyerek kitabını alın. Konu üzerine araştırmalar yapın. Savaş üzerine okumalar yapın. Ne kadar üzücü olduğunu biliyorum. Oysa, hatırlanırsa tekrarlanmaz fikri ile yola çıkanlardanım… Begoviç’in dediği gibi…

sevdalinka
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Anlatımım kesinlikle benim fikirlerimi belirtiyor. Önerdiğim TRT kaynaklarını ise tavsiye ediyorum. Çünkü, oyuna hazırlık yaparak giderseniz sizi daha farklı biçimde etkileyeceğine inanıyorum. Diğer yandan oyunu izleyen bir Boşnak iseniz belki ağlayabilirsiniz. İzlerken, insanların kendini zor tuttuğunu gördüm. Oyunu pürdikkat izlediklerini gözlemledim. Üzücü olaylar, yani yaşananlar, insanı kahredecek derecede durumlar… İnsanların gözlerinden yaş gelmesi çok normal.
Sevdalinka tiyatro oyunu veya kitabı, sizleri güldürmeyecek. Sizleri belki ağlatacak. En iyi ihtimalle, sizi duygulandıracak. Sizi sahneye kilitleyecek. Ancak sizlere kahkaha attırmayacak. Üzüleceksiniz. Dolayısıyla bunu hazırlıklı olsanız iyi edersiniz.
Sevdalinka, uzun sayılabilecek bir oyun. İki perde biçiminde oynanıyor. Yaklaşık, 3 saatten fazla bir süreyi Ahmet Vefik Paşa Bursa Devlet Tiyatrosu üzerinde geçireceksiniz. Buna hazırlıklı olsanız iyi olur. Çünkü, oyun yaklaşık 3 saat sürüyor. Kısa ve tek perdelik bir oyun değil. O nedenle, yaşananlardan haberdar olarak gitmeniz sizin için faydalı olabilir.
Oyun oynanırken, sahne bir hayli hareketliydi. Bir anda silah patlayabiliyor veya şarkılar kulaklarınızı gelebiliyordu. Sevdalinka ne demekti? Özünde müzikten türemişti değil mi? Öyleyse birkaç güzel Boşnak müziğini de dinlemeye hazırlıklı olun.
Diğer yandan, oyun oynanırken bir bildiri dağıtılıyordu. Biz Boşnaklar varız ve olmaya devam edeceğiz gibi sözler ediliyordu. O bildirinin bir adeti benim elime ulaştı. İzlerken, dağıtılan bildirilerden biri bana nasip oldu. Zaten yazmayı seven bir insanım. Bu nedenle, onu aldım ve katlayarak cebime koydum. Eve getirdim. Ancak oyunun tadını kaçırmaması için buradan paylaşmayacağım. O bildiri ise, bir kağıttan oluşuyor. Biz varız ve olmaya devam edeceğiz demek istiyorlar.
Sonuç olarak, izlerken sahneye odaklandım. Neredeyse tek bir an bile sahneden kendimi alamadım. Hakikaten değerli bir oyun. Kesinlikle izleyin diyorum. Hatta, kitabını alın ve okuyun. Ben bir yandan kitabını da okuyorum… Acayip biçimde üzülüyorum. Empati yapınca insan dayanamıyor. Ancak Begoviç’in dediği gibi tekrar yaşanmaması için hatırlamak gerekiyor. Unutulmaması gerekiyor. Çünkü, unutularsa tekrarlanabilir. Unutulmaması için ise tiyatro mükemmel bir yol. Kısacası, oyuna puanım çok yüksek. Ek olarak, duygusal davranmıyorum. Oyuncular değerli, oyun fazlasıyla anlamlı.